PETEKLERİN NEDEN ALTIGEN OLDUĞUNU BİLİYOR MUYDUNUZ?
Arı Petekleri Neden Yuvarlak, Kare, Beşgen Değil de, En "Verimli" Geometrik Şekil Olan Altıgendir?
Hiç düşündünüz mü arılar neden petekleri altıgen yaparlar. Matematikçiler bu sorunun cevabını aramışlar uzun hesaplar sonucunda ilginç bir sonuca varmışlardır. Bir depoyu en az malzeme ve en fazla yer sağlayacak şekilde inşa etmenin yolu, duvarları altıgen yapmaktadır. Eğer arılar petekleri altıgen yerine silindir ya da beşgen prizma şeklinde inşa etselerdi aralarda kullanılmayan boşluklar ortaya çıkacak, böylelikle peteklerde daha az bal depolanabilecekti. Üçgen ya da dörtgen şekillerde ise aralarında boşluk şekillerde ise aralarında boşluk kalmadan depo edilebilirdi, ancak burada matematikçilerin fark ettiği bir püf nokta vardır. Bu farklı geometrik şekillerden kenarları en kısa olanı altıgendir. Dolayısı ile aynı hacme sahip olmasına rağmen, altıgen PETEK NEDEN ALTIGEN? hücreler için kullanılan malzeme üçgen ve dörtgen hücreler için kullanılan malzemeden daha az olur. Kısacası altıgen hücrelerden oluşan bir petek, en az bal mumu ile en çok depolama alanı sağlayan şekildir. Bal arısı olabilecek en ideal şekli kullanmaktadır. Arıların bir şaşırtıcı olan özelliği ise petekleri örerken kurdukları işbirliğidir. İnsan tamamlanmış bir petek gördüğünde, bunun sanki tek bir blok halinde örüldüğü izlenimine kapılır. Oysaki arılar petekleri ayrı ayrı noktalardan başlayarak örerler. Yüzlerce arı üç dört yerden başlayarak petek inşa etmeye koyulur. Petekleri öre öre ortada birleşirler. Birleşme yerlerinde en ufak bir uyumsuzluk ve hata olmaz. Arılar petek örerken petek gözlerinin birbirlerine olan açılarını da hesaplarlar. Sırt sırta duran petek gözleri mutlaka yere doğru 13 derece açıyla inşa edilir, bu eğim balın peteklerden akıp yere dökülmesini engellemektedir. Dünyanın neresinde olursa olsun bal arıları bu olağanüstü mimariyi her defasında kusursuzca başarırlar. Bu işlemi kovanlarında zifiri karanlık ortamlarda gerçekleştirirler. Petek yapımını ya da yön tayinini görerek öğrenmezler, dünyaya gözlerini açtıkları anda zaten bu işleri yapacak donanıma sahiptirler. Dakikada 11.400 kez kanat çırparak uçabilen bu canlılara hayran olmamak mümkün gözükmüyor.